23 Mart 2020 Pazartesi

KONUMLANDIRMA POSITIONING


KONUMLANDIRMA (POSITIONING)
               
                 Konumlandırma; Al Ries ve Jack Trout’un reklam dünyasına kazandırdığı muhteşem kavram. Al Ries ve Jack Trout konumlandırmanın tanımını şöyle yapıyor: “Konumlandırma  bir ürünle başlar. Bir mal, bir hizmet, bir şirket, bir kurum, hatta bir kişiyle. Belki de kendinizle. Fakat konumlandırma bir ürüne yaptığınız bir şey değildir. Konumlandırma potansiyel müşterilerin zihnine yaptığınız şeydir. Diğer bir deyişle, ürünü potansiyel müşterinin zihninde konumlandırırsınız. Yani, bu konsepte “ürün konumlandırması” demek yanlıştır. Ürünün kendisine aslında bir şey yapmazsınız. Ama bu, konumlandırmanın değişim içermediği anlamına gelmez. İsimde, fiyatta, ambalajda yapılan değişiklikler aslında üründe yapılan değişiklikler değildir. Bunlar esasen potansiyel müşterinin zihninde kayda değer bir konumu teminat altına almak amacıyla yapılan kozmetik değişikliklerdir. Konumlandırma aşırı iletişim içindeki bir toplumda iletişim sorunlarını ciddi bir şekilde ele alan düşünceler bütünüdür.” [1]
              

                Konumlandırma isimli bu kitabın ilk sayfalarında işte böyle tanımlamışlar konumlandırmayı. Daha basite indirgemek gerekirse konumlandırma, bir markanın, ürünün, kurumun veya hizmetin tüketici zihnindeki yeri diyebiliriz. Konumlandırma, özellikle işletmeler için büyük önem taşıyan bir kavramdır. Konumlandırmayı var olan işletmelerimizde, kişisel hayatımızda, işletmemizin çıkaracağı yeni bir üründe, yeni bir hizmette veya var olan biz hizmet ya da üründe, markalarda vb. gibi bir çok alanda kullanırız.

            

                
Hayatımızın büyük bir alanına girmiş olan bir çok marka bu teknikten faydalanmış ve çoktan bizlerin zihninde yer edinmiştir. Al Ries ve Jack Trout’un da bahsettiği konumlandırmanın en önemli özelliği tüketici zihnini fethetmesidir. Bir ürün, bir marka veya bir slogan duyunca aklımıza ilk gelen şey aslında başarılı bir konumlandırmanın neticesidir. Konumlandırma bazen o kadar güçlüdür ki ürün ismi-markası, ürünün önüne geçer. Bunun en bariz örneği Selpak markasıdır. Açıklamak gerekirse Selpak aslında bir kağıt peçete markasıdır ancak marka zihinlerimizde o kadar güçlü konumlanmıştır ki kağıt peçete deyince aklımıza direkt Selpak gelir. Hatta o kadar  yer etmiştir ki kağıt peçete almak için  bir markete gittiğimizde kağıt peçete değil de “Selpak alabilir miyim” diyoruz.  Konumlandırma markanın en temel ihtiyaçlarından birisidir ve günümüz markalarının olmazsa olmazıdır.



[1] Kaynak: Al Ries, Jack Trout, Konumlandırma, İstanbul, Kapital Medya Hizmetleri A.Ş, 2013, s. 18

27 Şubat 2020 Perşembe

Satış Modeli AIDA


DÖRT ADIMDA SATIŞ
AIDA
                Satışın temeli de diyebileceğimiz bir kavramdır AIDA. Bütün kâr amacı güden işletmelerin, kuruluşların satış stratejilerini üzerine kurdukları bir modeldir. Bütün satışçıların öğrendiği, temelini üzerine koyduğu en iyi tekniklerden birisidir. AIDA tam dört ana başlıktan oluşur. Sırasıyla;


·         Attention (Dikkat Çekme)
·         Interest (İlgi Uyandırma)
·         Desire (Arzu,İstek Uyandırma)
·         Action (Harekete Geçme)
               
               
             İşte satışın temeli  aslında yukarıdaki 4 başlıktan oluşan bu modeldir. Her işletme veya kurum AIDA’yı kendi stratejilerine ve müşteri tipine göre yorumlayarak kullanır, geliştirir veya şekillendirir. Müşterinin dikkatini çek, ürüne ilgi duymasını sağla, ürünü arzu etsin ve müşteriyi harekete geçir, satışı kapat. Bazı şirketler ve kuruluşlar AIDA’nın başına ‘N’ ve ‘S’ getirirler, yani ‘Needs’ ve ‘Satisfaction’. Bu ‘Needs’ ve ‘Satisfaction’ modeli bir üst seviyeye taşıyor ve yeni model NAIDAS şeklini alıyor.

·         Needs (İhtiyaç/İhtiyaç Belirleme)
·         Attention (Dikkat Çekme)
·         Interest (İlgi Uyandırma)
·         Desire (Arzu,İstek Uyandırma)
·         Action (Harekete Geçme)
·         Satisfaction (Tatmin)
               
                Yeni modelde ihtiyaca yönelik satış ve satış sonrası tatmin önemi artıyor ve odak noktası bir  anlamda müşterinin ihtiyaç önceliği ve üründen aldığı tatmine yöneliyor. Özetleyecek olursak, AIDA satışın temeli ancak ‘N’AIDA’S’ modelinde olduğu gibi kurumun/şirketin yapısına, stratejisine bağlı olarak değişiklikler yapılabilir ve uyarlanabilir.

18 Şubat 2020 Salı

Bangwagon, Snop, Veblen Etkileri


Başkalarından Geri Kalmama Etkisi (Bandwagon Etkisi)

               
                Başkalarından geri kalmama etkisinde, birçok kişi piyasaya yeni çıkan bazı malları (bu grup mallara 3G özelliği olan cep telefonu, iPad, plazma ya da LCD televizyon, Barbie bebek, vb. mallar örnek verilebilir) satın almakta pek istekli davranmazlar. Ancak zamanla bu gibi malların birçok kişi tarafından satın alınmaya başlandığını görüp, çevresindekilerin de söz konusu malları satın alacaklarını düşünerek, söz konusu malı satın alanların gerisinde kalmak istemezler ve o malı satın alanların kervanına katılırlar (sürü psikolojisi). Bu şekilde, bir malı satın alanların birbirlerini etkilemesi sonucunda, o malın talebinde beklenenin üzerinde artış söz konusu olur. Pozitif kitle dışsallığın söz konusu olduğu bu durumda tüketiciler modaya uymak, diğer kişilerden geri kalmamak, çocuklarının başkalarının çocuklarına özenmesi sonucu üzülmesini önlemek, diğer genç kız, ya da delikanlılar gibi görünebilmek vb. sebeplerle, o malı daha çok satın alırlar ki, satın alma isteğindeki bu artışa sürüye katılma talebi denilmektedir.


SNOP Etkisi
               
                Snop  (züppe, kibirli) olarak nitelendirilen kişiler, kendilerini daha az gelirli kişilerden ayırabilmek amacıyla, orta sınıfın gücünün yetmeyeceği ya da orta sınıfın ödenen paraya değeceğine inanmadığı için satın almaya yanaşmadığı malları satın alır ve aynı şekilde pahalı mekânlara (çok lüks ve pahalı kafeler, restoranlar, gece kulüpleri, tatil köyleri vb.) gitmeyi tercih ederler. Snopların satın aldıkları malları ya da gittikleri özel mekânların fiyatlarının düşmesi halinde, kendilerine benzemediğini düşündükleri kişilerin aynı malları satın almaları ya da mekânlara gelmeleri durumunda, havalarının bozulduğu ya da kendilerinde olduğunu zannettikleri ayrıcalıkların kaybolduğu endişesiyle, o malları daha az satın alırlar ya da o mekânlara gitme alışkanlığını terk ederler. Bu şekilde fiyatı düşen maldan daha az alınmasına sürüden ayrılma talebi de denilebilir. Burada sürü, kendilerini onlardan daha üstün ya da ayrıcalıklı gördükleri halın büyük çoğunluğudur.


VEBLEN Etkisi
               
                Bazı tüketiciler, bir malın fiyatı yükseldikçe, o maldan daha çok satın almak isterler. Talep kanununa ters düşen bu davranışın nedeni, dikkat çekmek, başkalarını özendirmek ve hatta başkalarının satın alamayacakları kadar pahalı mallara sahip olmak arzusudur. Aşırı pahalı markalı mallar, lüks arabalar, antika eşyalar yanında çok pahalı saatler, vb. mallar Veblen mallarına örnek oluşturmaktadır. Bu tür malların fiyatı toplumca pek bilinmez yalnızca aşırı pahalı olduğu konusunda yaygın kanaat vardır. Bazı yazarlar, Snop etkisiyle Veblen etkisi arasında bir ayırım yapmadan, bu iki etkiyi “gösterişe yönelik talep” şeklinde nitelemektedirler. Ancak, snop etkisinde kişiler sınıf atlamak için kendilerinden üstün gördükleri, benzemek istedikleri kimselerin tükettikleri malları talep ederken, o grup malların fiyatı düştüğünde, taleplerini (o maldan kendilerinden daha düşük gelirlilerin de satın almaya başlaması nedeniyle) azaltırlar. Bir başka deyişle snop etkisi, başkalarının tüketimine bağlıdır. Oysa Veblen etkisi, söz konusu malın fiyatına bağlıdır. Bir malın fiyatı yükseldikçe, başkalarının o malın alıcısı olmaktan çıkacağını düşünerek, satın almak istedikleri miktarı arttırırlar. Sadece bende olsun duygusu ön plandadır.




__________________________
Kaynak: Prof. Dr. Zeynel Dinler, Bursa, Mikro Ekonomi, Ekin Basım Yayın Dağıtım, Ekin Kitabevi, Star Ajans Ltd. Şti. 28. Baskı Ekim 2017, s.109


14 Aralık 2019 Cumartesi

S.W.O.T ANALİZİ


                S.W.O.T analizi bir kurum veya girişimin mevcuttaki durumunu ve onu çevreleyen dışsal faktörleri  tahlil etmek için kullanılan bir yöntemdir. Swot analizi büyüklük fark etmeksizin bütün girişimler ve kuruluşlar için uygulayabilirsiniz. Swot analizi şirketinizin veya girişiminizin hem mevcut durumunu görmek için hem de değişen piyasa dinamiklerinde oluşabilecek fırsat ve tehditleri size gösterebilecek çok güzel bir analiz yöntemidir. Swot analizinin bir açılımı vardır ve genelde bir tablo şeklide işlenir. S.W.O.T analizi;

·         Strengths (Güçlü Yönler)

·         Weaknesses (Zayif Yönler)

·         Opportunities (Fırsatlar)

·         Threats (Tehditler)


                   Tablonun ilk bölümünde kendimize güçlü yönlerimizi soruyor ve güçlü yönlerimizi belirliyoruz bu güçlü yönlerimize daha çok odaklanarak uzmanlığımızı arttırıp avantajımızı arttırabiliriz. İkinci bölümde ise zayıf yönlerimizi belirliyoruz; zayıf yönlerimiz eksik kaldığımız veya geliştirmemiz gereken yönlerimizi belirtir bize. Zayıf yönlerimiz için hızlı ve sağlam aksiyonlar almamız ve mümkünse bunlardan kurtulmamız gerekir. Tablonun üçüncü kısmında ise fırsatları görüyorüz. Fırsatlar hem bizimle, hem piyasayla hem de rakiplerimizle âlâkalı birçok faktör olabilir. Örneğin; rakibimizin bir zayıf yönü aynı zamanda bizim için de bir fırsattır. Piyasada kimsenin kullanmadığı bir teknolojik ürün de bizim için bir fırsatken zamanında yapılabilecek hızlı bir gerilla pazarlama kampanyası da bizim için bir fırsattır. Aynı zamanda var olan ekonomik şartlardan çıkartılabilecek finansal kârlar da bizim için fırsattır. Tablonun dördüncü kısmında yer alan tehditler kısmı ise hem bütün tabloyu kapsamaktadır, hem rakipleri, hem de piyasayı kapsamaktadır. Tehditler; ekonomi, piyasa ve rakiplerden yana gelebilir.

               

Misyon Nedir?



                Misyon, kelime anlamıyla görev, amaç anlamına gelir. Misyon, iş hayatında kurum veya kuruluşun edindiği amaç olarak tanımlanır. Her kurum veya kuruluşun bir misyonu yani amacı vardır. Birçok kurum veya kuruluşun uzun vadede yapmak istediği, yapacağı işleri, temel sorumlulukları ifade eder misyon.

Bazı Kuruluşların Misyonları;

                Mavi Jeans: Müşterisine yakın, jeans odaklı bir moda markası olmak. Markayı yansıtan her noktada tüketiciye yeni bir deneyim yaşatmak. Ürün kalitesinde tutkulu, tasarımda yenilikçi olmak. Ürün mükemmelliği, dijital dünyanın gerekleri ve perakende mağazacılık deneyiminde öncü bir şirket olmak. Çalışanların güven duyduğu, müşterilerin gönül bağı kurduğu, iş ortaklarının kalıcı olduğu kurum kültürünü sahiplenmek.



                Mercedes-Benz: Profesyonel risk yönetimi ve sürdürülebilir karlılık ile hissedarlarımız için yarattığımız değeri güçlendirirken, iş ortaklarımıza sunduğumuz yaratıcı ve rekabetçi finansal çözümlerle, bayi ve müşteri memnuniyetini en üst seviyede tutmaktır.



                Amazon: İnsanların internet üzerinden satın almak isteyecekleri her şeyin olduğu bir yer inşa ederek, yeryüzünün en müşteri odaklı firması olmaktır.


                Yukarıda da görüldüğü gibi misyon şirketin amacını belirtir. Misyon, değişen teknoloji ve sosyolojik yapıya göre zamanla muhakkak değişiklik gösterir ancak temeli aynı kalacaktır. Örneğin; 1960 yılında misyonu ‘müşterisinin mutluluğunu ve memnuniyetini sağlamak’ olan bir otomobil şirketinin 2019 yılı misyonu yine müşterisinin mutluluğu ve memnuniyetini sağlamak olacaktır ancak bunun yanı sıra çevreye daha az zarar verecek motorlar üretmek gibi amaçlar da ekleyecektir.



14 Mayıs 2019 Salı

Pazarlama Nedir?

PAZARLAMA NEDİR ?

          Amerikan Pazarlama Derneği pazarlamayı şöyle tanımlamaktadır: Pazarlama; tüketiciler, müşteriler ortaklar ve toplumun tümü için değer yaratan teklifleri oluşturan, iletişimini yapan, dağıtan ve değişimini gerçekleştiren faaliyetler, kurumlar ve süreçlerdir.

         Pazarlama, kurumların; ürün ve hizmetlerini tüketicilere çeşitli yollarla, satış ve iletişim aksiyonlarını belirleyen, işletmelerin  en önemli yapılarından birisidir.



PAZARLAMANIN 4P’Sİ
        
         Pazarlamanın 4P’si veya Pazarlama Karması, Philip Kotler’ın pazarlama literatürüne kazandırdığı en önemli konulardan birisidir. Pazarlamanın 4P’si: Product, Price, Promotion ve Place kelimelerinin baş harflerinden oluşur.  
·        Product (Ürün)
·        Price (Fiyat)
·        Promotion (Tutundurma)
·        Place (Dağıtım)



         Product (Ürün-Hizmet), otomobil gibi somut bir şey de olabilir, bir restoranın yemek servisi gibi hizmet de olabilir.

         Price (Fiyat), satacağımız ürün veya hizmetin karşılığında talep ettiğimiz ücret.

         Promotion (Tutundurma), pazara sunulan ürün veya hizmetlerin; tanıtılması, bilinirliğinin artması veya satış arttırma amacı ile yapılan çeşitli faaliyetlerdir.

         Place (Dağıtım), işletmenin ürün ve hizmetlerini pazara sunmak için kurduğu dağıtım ağı.
        




         

KONUMLANDIRMA POSITIONING

KONUMLANDIRMA (POSITIONING)                                  Konumlandırma; Al Ries ve Jack Trout’un reklam dünyasına kazandırdığı muh...